Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Fatma KIVRAK

Yazmaya Geri Dönecek Misin Dedi Biri…

Yazmaya geri dönecek misin dedi biri… Kelimelerin bir araya gelerek bir cümle hatta cümlelerle bir metin oluşturması, acının kontrol edilemez yanlarını ele alamaz belki, ama ona bir şekil verebilir mi? Diye düşündüm bu gün.

Kontrol edilmesinin mümkün olmadığına inandığım ama “biraz da olsa şekil almalı”diye söylenen kalabalığı mı dinledim bilemiyorum. Yalnızca sözcüklerin bu kez parmaklarımdan değil de kalbimin en derininden akmasına müsade ettim. Belki bir ağacın gövdesine oyulmuş bir yara gibi benimle büyüyecek olan, görülen ve en derinde hissedilen bu duyguyu tanımaya başlamak…

Hala adını koyamadığım, yüzleşemediğim, tanımlayamadığım ve yalnızca  “acı” diye tarif edebildiğim bu duygu.. Sanki karşılık gelen tüm kelimeleri cümle içinde kullansam tekrar aynı acıyla boğulacakmışım gibi hissettiren o duygu.. Yazarken beni zincirleyen, durduran, hapseden aynı duygu.

Acının en güçlü müttefiki, sessizlik. Sözcükler akmadığında, derin boşlukta yalpalanan bir kayık oluyor şu zihnimiz. Aynı karelerin defalarca tekrarladığı ve aynı dalgaya defalarca kürek attığı. Yazmaksa bir direniş biçimi belki de. Acıyla başa çıkma direnişidir kimbilir…

Yine de, yazarken bile adını koyamadığım bir şey buluyorum sözcüklerimde. Bir yandan tanımlamaya çalışır gibi dururken, diğer yandan tanımaktan düpedüz korkuyorum. Çünkü bu duygunun adını bilmek, ona daha fazla yer açmak gibi geliyor. “Acı” demek yeterince basit ama aynı zamanda o kadar ağır ki… İnsanı bir gecede yaşlandıran bir olgu. Bahsettiğim yaşlılık fiziksel anlamdaki yorgun hissetme hali değil, doğrudan ruhun derinliklerinde çırpınan, insanın gözlerine yerleşen ve bir daha gitmeyecek gibi duran ve oraya yerleşen bir ağırlık.

Bu kelimeler beni ayakta mı tutuyor, yoksa daha mı fazla incitiyor? Bilemiyorum. Bildiğim tek şey, yazmadığımda bu yükle başa çıkamayacağım.

Yazıya dökülmüş bir acıyla göz göze gelmek… Hazır olmadığım bir hal. Sözlerime bakıp, bu duygunun gerçekten bana mı ait olduğunu sorgulamak arzusundayken, dönüp yazdıklarımı tekrar okuyamayacak güçteyim. Yazıya sığınmak bir tür kaçış gibi görünse de aslında en büyük yüzleşmem olabilir mi? Acıya şekil vermek için değil, onun beni tamamen şekillendirmesine engel olmak için “yazmak”, bu karanlığın içinde bir yere tutunmaya çalışmak gibi şu anlık…

Merhaba Dünya. Ne kadar karanlıkmışsın.

 

 

 

 

 

 

Fatma KIVRAK

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER