Siyasi ve ideolojik kimlikleri ile ekonomik statüleri sebebiyle bazı insanların hukuk önünde ayrıcalıklara sahip olduğu günler artık geride kalmıştır. Hiç kimse hukukun üstünde değildir, layüsel değildir, imtiyazlı değildir. Türk milleti adına karar veren yargı makamının itibarına halel gelmemesi ve toplumun adalete olan inancının sarsılmaması bizim için her türlü mülahazanın üzerindedir. Suç işleyenler, suçta kibirlenenler, hukuka kastedenler kim olursa olsun yaptıklarının hesabını bağımsız Türk mahkemelerine vermek zorundadır.
Dolayısıyla kanunun verdiği yetkiyle hukuksuzlukların peşine düşen yargı mensuplarını kimse tehdit edemez, mahkemeler üzerinde baskı kuramaz, yargı camiamıza parmak sallayamaz. Geçmişte yargı mensuplarını hain terör saldırılarında kaybetmiş bir ülke olarak hâkim ve savcılarımız ile ailelerinin hedef gösterilmesini asla tasvip etmiyoruz.
Yargı kararlarını doğru bulur veya bulmazsınız. Hatta mahkeme kararlarını gerekli nezaketi göstererek eleştirebilirsiniz. Ama bu ülkenin ana muhalefet partisi de olsanız çıkıp kameralar önünde hukuk insanlarına, hem de çok yakışıksız, çok pervasız biçimde tehdit savuramazsınız. Buna biz de izin vermeyiz hedef haline getirilen yargımız da izin vermez. Devam eden yargı süreçleriyle ilgili herkesten sorumlu, sakin ve siyaseten dürüst bir tutum beklediğimizi bugün tekrar vurgulamak istiyorum.
haber: Tülay Ataman