Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Hey Haber

Gelir Adaletsizliği ve Servet Aktarımı Nedir?

Gelir adaletsizliğini az veya çok hepimiz duymuşuzdur ve az yada çok ne olduğunu biliyoruz. Sonuçta bu durumun geçerli olmadığı dünya ülkesi yoktur diye düşünüyorum. Ancak gene de kısaca bilgi vermek gerekirse bir toplumda gelirlerin bireyler veya gruplar arasında eşit olmayan şekilde dağılması durumuna gelir adaletsizliği denir. Bu adaletsizlik, bazı kişilerin çok yüksek gelir elde ederken, bazılarının düşük gelir seviyelerinde kalmasıyla ortaya çıkar. Eğitim seviyesindeki farklılıklar, ekonomik sistemlerin yapısı, teknolojik gelişmeler, cinsiyet ve etnik köken gibi faktörler bu durumu etkileyebilir.

Yüksek eğitim alan bireyler daha iyi maaşlı işlerde çalışırken, düşük eğitim seviyesindeki kişiler genellikle düşük gelirli işlere yönelmek zorunda kalır. Kapitalist sistemlerde bazı şirket sahipleri büyük kazançlar sağlarken, çalışanlar aynı oranda gelir elde edemez. Çözüm olarak zor olan bir sebep var ki o da servet aktarımı.

Bu durum genelde zengin ailelerin veya şirket sahiplerinin paralarını aktarması ile gerçekleşen bir olay olup genelde zenginin daha zengin fakirin daha fakir olduğu bir sisteme yol açar. Hükümetlerin sağladığı ucuz finansman biraz buna sebep olur, biraz açıklamak gerekirse elinizdeki bir varlığın fiyatı gelecekteki nakit akışlarının bugüne iskonto edilmesiyle hesaplanır. Bu iskonto hesaplamasında kullandığınız faiz oranı ne kadar düşükse varlığınızın bugünkü değeri o kadar yüksek olur. Faiz oranları küresel olarak sıfıra indiğinde hisse senetlerinin (şirketlerin) ve gayrimenkullerin değerleri çok artar ve sahipleri aşırı zenginleşir. Ancak mal, hizmet veya üretkenlikte paralel bir artış olmaz. Bunlara sahip olmayan ve kira ödemek durumunda kalan kısım hem kira ödemenin baskısı hem de ülkedeki paranın artışıyla, artan fiyatlara karşı dolar bazında görece sabit kalmış olan maaş ile sıkıntıya girmiş olur.

Daha da basit bir örnek vermek gerekirse, 2020 öncesinde dolar bazında maaşlar daha düşük ancak dolar ve enflasyon bu kadar artmamışken bir tavuk dürüm ayran 1.5 ila 2 Türk lirası arası. Bu da o zamanın kuruyla aşağı yukarı 1 dolar. Ancak bu gün aynı menü 3 ila 4 dolar arası. Ancak maaşlar dolar bazında 3 kat artmadığı için alım gücü otomatik olarak düşmüş oluyor. Geleceğin ne getireceğini bilemem ancak bu çarkın dönüşünün giderek zorlandığını hepimiz hissediyoruz. Artık ne olur ne biter zaman gösterir.

Yazan: Eren Murat Hepgüler

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER