Malum Aşk var, aşk var: aşk var geçici, aşk var kalıcı… Neresindeyim ben aşkın? Kimi aşklar içinde önceki tüm aşkları barındırır; Kimi aşklar ise başlangıçları barındırır…
Aşk denilince akla herkesin bildiği aşık olunca anlarsın sözleri yatar. Diğeri ise aşık olmadan aşkı biliyormuş gibi davranmak… Aşkı uzun uzun anlatmayacağım, ne romanlar var aşkı anlatmış ama anlayamamış insanlar. Ne hikayeler, ne hayatlar var aşk için yazılmış… Aşk belki de bazen yanı başımızda, belki de bir adım ötede. Aşkı anlamak için illa aşık mı olmak gerek? Yoksa zaten aşık olmuşuz da haberimiz mi yok… Aşk bir evlilikten ibaret değil! Aşk insanın birbiri ile sevgi, saygı, güven, huzur bulması demek. Aşk bazen de, insanın içinde hiç bilmediği duyguları gün yüzüne çıkarmak demek. Aşkın açıklamasını yapan ne Profesörler, ne Psikologlar var. Belki de hiçbiri aşkın ne olduğunu anlatamamış, ya da anlatmış gibi yapmış… Aşk belki de koşulsuz, güvensiz şekilde karşı tarafa güvenmek, belki de körü körüne yanlış olduğunu bile bile sevmek. Kimi, çok insana âşık olup bütün aşklarına aynı adı verir. Bunların başında Fransız şair Aragon var; yazdığı tüm aşk şiirlerinde karısı Elsa’nın adını kullandı. Kimi şair daha dürüst davranır. O açıdan Nazım Hikmet açık sözlüdür: Kızıl saçlı bacısını da kirpikleri mavi, saman sarısı sevgilisini de gizlememiştir. Çok insana âşık olanlar daha çok aşka âşık olanlardır diye inandım hep…
Hey Haber/ Hatice ÇELİKEL
YORUMLAR