Asansör kapısı açılır, yabancı bir yüzle göz göze gelirsin. Belki aynı apartmanda yıllardır yaşıyorsunuz, ama tek ortak anınız o kısa yolculuktur. Küçük bir selam verilir, belki hafif bir gülümseme… Sonra sessizlik. Ama o sessizliğin içinde bazen koca bir hikaye gizlidir.
Mesela omuzları düşmüş yaşlı amca… Belki eşini kaybetti, belki çocukları uzakta. O sessiz kat yolculuğu sırasında aslında evde bekleyen tek kişilik bir akşam yemeğine gidiyordur. Ya da okul çantasını sımsıkı tutan çocuk, öğretmeninden yediği azarla boğazında bir düğümle eve dönüyordur. Kim bilir, genç kadın sabah işe yetişirken aldığı kötü haberle nasıl güçlü durmaya çalışıyordur?
Asansör, sadece bir ulaşım aracı değil; bazen birbirine yabancı insanların dertlerini sessizce taşıdığı küçücük bir dünya. Ve o küçük dünyada göz göze geldiğinde bazen bir “kolay gelsin” ya da bir “iyi akşamlar” dünyaları değiştirebilir.
Herkesin yükü farklıdır; kimisi yalnızlığını taşır, kimisi hayallerini, kimisi de kayıplarını. Ama belki o kısa yolculukta bile, küçük bir gülümsemeyle birinin gününü değiştirebilirsiniz. Çünkü bazen bir tebessüm, o asansör yolculuğunu değil; bir kalbi yukarı çıkarır.
Sevgiyle,
Özgür VATANSEVER
YORUMLAR