İstanbul Barosu Yöneticilerine Görevden El Çektirme Kararı: Baro Yönetimi İstinafa Gidecek

İSTANBUL – / Heyhaber.com : Cuma günü İstanbul Barosu yöneticileri hakkındaki görevden el çektirme davasında önemli bir karar çıktı. İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, Baro Başkanı İbrahim Kaboğlu ile 10 kişilik yönetim kurulunun görevine son verilmesine hükmetti. Karar ile birlikte, yeni baro başkanı ve yönetim kurulu üyelerinin seçilmesi talep edildi.

Davaya ilişkin olarak edinilen bilgilere göre, İstanbul Barosu’na açılan dava, Kaboğlu ve yönetim kurulu üyeleri hakkında görevlerine son verilmesi ve yeni bir seçim yapılması amacıyla açılmıştı. Mahkeme, davanın kabulüne karar verirken, mevcut yönetimin seçim süreçlerinin hukuka uygunluğu hakkında soru işaretleri bulunduğunu belirtti.

T24’ün haberine göre, İstanbul Barosu, mahkemenin kararını Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) üzerinden öğrenirken, mevcut yönetimin görevde kalmaya devam edeceği bilgisi paylaşıldı. İstinafa başvurma kararı alan Baro’nun yönetimi, kararın kesinleşmesine kadar görevini sürdürecek.

Davanın arka planında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Suriye’de öldürülen gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in ardından yapılan açıklamalar nedeniyle Kaboğlu ve yönetim kurulu üyeleri hakkında yürütülen soruşturma bulunuyor. Bu süreçte, baroya “terör örgütü propagandası yapmak” ve “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak” suçlamaları yöneltilmişti.

Hazırlanan dava dilekçesinde, İbrahim Kaboğlu’nun yanı sıra Baro Yönetim Kurulu Üyeleri Rukiye Leyla Süren, Hürrem Sönmez, Ahmet Ergin, Metin İriz, Mehmedali Barış Beşli, Yelda Koçak Urfa, Fırat Epözdemir, Ezgi Şahin Yalvarıcı, Ekrem Bilen Selimoğlu ve Bengisu Kadı Çavdar’ın görevlerine son verilmesi talep edilmişti.

 İbrahim Kaboğlu’ndan Sert Tepki

Mahkeme kararının ardından açıklamalar yapan İbrahim Kaboğlu, “Zannediyorlar ki Türkiye’deki 200 bin avukatı susturacaklar. Bugün burada adalet sarayında adaletin çöküşüne tanık oluyoruz” dedi. Kaboğlu, adaletin sağlanmasına yönelik yapılan bu müdahalelerin, kendilerine daha fazla güç vereceğine inandığını ifade etti.

Ayrıca, Kaboğlu, “Seçimle gelen, seçimle gider dediler. Ama buna karşı hukuka aykırı işlemler devam etti” diyerek, duruşmanın hukuka uygun bir şekilde yapılması için gösterdikleri çabaları aktardı. Türkiye Baroları’nın büyük çoğunluğunun yanı sıra Avrupa Baroları’nın temsilcilerinin de dayanışma amacıyla kendileriyle birlikte olduklarını vurguladı.

Kaboğlu, yargılamanın Anayasa’nın belirlediği kurallar çerçevesinde ilerlemesi için gereken tüm adımları attıklarını belirterek, mahkeme sürecinin sonuçları ile ilgili kaygılarını dile getirerek, “Ama gördük ki önceden alınmış bir karar” ifadelerini kullandı.

İstanbul Barosu üzerindeki bu gelişmeler, hem hukuk camiasında hem de toplumda geniş yankı bulmaya devam ederken, hukukun üstünlüğü ve adalet arayışlarının önemi bir kez daha gündeme geldi. Baro’nun gelecekteki durumu ve yönetim değişikliği, Türkiye’nin hukuk sistemi üzerinde etkili sonuçlar yaratabilir.

Haber: Tülay Ataman