Mütevazılıkla Bir Yere Kadar. Görünmeyeni Kim Görür?

Yayınlama: 12.03.2025
Düzenleme: 12.03.2025 17:57
A+
A-

Mütevazı olmak yıllardır bir erdem olarak anlatılırdı bize. Sessiz ol, terbiyeli dur, bekle… Mütevazılık için güzel ahlaktır, denir. “Ne kadar Mütevazı biri” diyerek güzellemeler yapılır. Ama konu iş hayatına, gündelik ilişkilere geldiğinde tablo biraz değişiyor. Bir bakıyorsun mütevazı olmanın iyi bir erdem sayıldığını zannederken, beklenmedik birinden  nasihat dinlerken buluveriyorsun kendini. 

Kimse kendi halinde, köşesinde sessizce çalışan insanı göremiyor. Çünkü herkes kendi sesine odaklanmış. Bağıran duyuluyor, öne çıkan kazanıyor. Çalışkanlık, alçakgönüllülük, sabır… Bunlar alkışlanıyor gibi görünse de, genelde arka sıralarda unutuluyor.

Birçok insan iş yerinde, okulda, sosyal ortamda “Ben yapayım, görürler” diye beklerken, yapmadığını dahi yapmış gibi satanlar göze görülüyor. Çalıştığınız bir iş yerinde “ çok yoruldum bugün, hiç durmadım” diyen pek çok kişiye rastlamışsınızdır. Özellikle sesleri yöneticilerin yanında gür çıkar. Oysa siz, daha birkaç dakika önce kahve molasında aynı kişiyi, işten çok dedikoduya kafa yorar halde görmüşken. Neden böyle diye hiç düşündünüz mü? Evet, kendini kanıtlama çabası bir yere kadar kabul edilebilir bir şey fakat durum kendinden daha parlak birini görünce onu el birliğiyle söndürmek olunca işler değişiyor.

Birilerinin sesi çok çıkıyor diye geri çekilmek zorunda değilsiniz. Başkaları sizi hiç duymamış gibi yaparken de karşılarına geçip kahvenizi yüksek sesle yudumlayabilirsiniz(!). 

Alçakgönüllüğü kaybetmeden saygın bir insan olabilmek, bir yetişkinin gelebileceği en güzel noktalardan biridir. Hakkını aramak asla kibirli olmak demek değildir. Benim işim “işimi yapmak” diye düşünürken sesini açmayı; dik durmayı ve sana bir yapana beş yapmayı ihmal etme.

Fatma KIVRAK

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.