İnsan doğası, içgüdüsel arzular ile toplumsal beklentiler arasındaki hassas denge üzerine kuruludur. Birey, hem içsel dürtülerinin baskısını hem de toplumun dayattığı normları dengelemeye çalışırken, bu gerilim çoğu zaman bilinçdışı çatışmalara ve nevrotik semptomlara yol açar.
Peki, bu çıkmazın kaynağı nedir? İnsan neden kendi içsel dünyası ile toplumsal gerçeklik arasında sıkışıp kalır?
Nevrotik çıkmazların temelinde, bireyin içsel istekleri ile toplumsal uyum arasındaki çatışma yatar. Freud’un psikanalitik kuramına göre insan, doğuştan getirdiği içgüdüsel dürtüleri nedeniyle sürekli bir tatmin arayışındadır.
Ancak bu dürtüler, ahlaki normlar ve sosyal değerlerle çeliştiğinde, birey bu istekleri bastırmak zorunda kalır.
Bastırılan her duygu ise bilinçdışı süreçlerde kendine farklı bir çıkış yolu bulur: anksiyete, takıntılar, fobiler ya da psikosomatik rahatsızlıklar olarak yüzeye çıkar.
Modern toplumda nevrotik çıkmazların en sık rastlanan belirtileri arasında kronik stres, tükenmişlik sendromu, kaygı bozuklukları ve depresyon yer alır.
Günümüz insanı, içsel arzularını tatmin etmek ile başarılı, uyumlu ve kabul gören bir birey olmak arasında sıkışıp kalmıştır.
Bu çatışma, iş hayatında mükemmeliyetçilik baskısı, ilişkilerde duygusal yoksunluk ya da kendini sürekli ispat etme çabası olarak kendini gösterebilir.
Bu çıkmazdan kurtulmanın en sağlıklı yolu, bireyin kendini tanıması, bilinçdışı çatışmalarını fark etmesi ve bunları sağlıklı yollarla çözümlemeye çalışmasıdır.
Psikoterapi, bilinçdışı süreçleri anlamada ve kişinin kendisiyle barışmasını sağlamada etkili bir yöntemdir.
Aynı zamanda, bireyin kendi değerlerini, sınırlarını ve gerçek arzularını keşfetmesi, içsel dengeyi sağlayarak nevrotik semptomların azalmasına yardımcı olabilir.
Sonuç olarak, insan yaşamı boyunca içsel istekleri ile toplumsal roller arasında bir denge kurmaya çalışırken çeşitli nevrotik çıkmazlara düşebilir. Ancak önemli olan, bu çıkmazları tanımak ve bunları sağlıklı bir şekilde yönetebilme becerisi kazanmaktır.
Çünkü huzurlu bir yaşam, bireyin iç dünyası ile dış dünya arasında kurduğu sağlam dengeden geçer.
Prof.Dr.Kürşat Şahin YILDIRIMER