Oyun Erbaş: Bilim Kıymet Görmediği Yer Terk Eder

Kıymetli bir bilim insanı olan Prof. Dr. Oytun Erbaş, TV 100’deki programda yaptığı “Fakir hayat en sağlıklı hayattır” ifadesiyle büyük bir tartışmanın merkezine oturdu. Bu değerlendirme, toplumda ciddi tepkilere yol açtı ve Oytun, açıklamalarının ardından özür dilemek zorunda kaldı. Ancak, son gelişmeler Oytun’un haklı bir perspektife sahip olduğunu gösteriyor.

Oytun Erbaş, programda yaptığı konuşmada asgari ücret ile ilgili ortaya koyduğu düşünceleriyle, parasal değerlerin yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyal bir bütünlük oluşturduğunu vurguladı. “Bakın asgari ücret elli de olsa elli verin, yine elli harcar insanlar. Yüz verin, yüz harcarlar. Bunun sonu yok ki.” sözleriyle, toplumdaki tüketim alışkanlıklarına dikkat çekti. Zira, yaşam standartlarının yükselmesi gerektiği kadar, bireylerin bu gelirle nasıl bir yaşam sürdükleri de önemli bir konu.

Açıklamaları, topluma dair bir öneri olarak görünürken, Oytun’un toplumdaki genel değerlere dair düşünceleri anlaşılmadı ve eleştiriler, kişisel saldırılara dönüştü. Oytun, sosyal medya paylaşımlarında, “Ben bu ülkeye küstüm, anama sövdüler. Ben sizin çocuğunuzu mu öldürdüm, fuhuş batağına mı sapladım? Ülkenin parasını mı çaldım?” diyerek bu haklı tepkisini dile getirdi.

Ayrıca, Oytun Erbaş, “Dediğim şey, kanaatkâr geçinin, mütevazı hayat yaşayın” ifadeleriyle, toplumda özverili bir yaşam tarzının önemine dikkat çekti. Bu yaşam tarzı, yalnızca maddi durumla sınırlı değil; aynı zamanda bireylerin sağlıklı bir yaşam sürmeleri açısından da önem taşıyor. Oytun’un düşündükleri, aslında birçok bilim insanının toplumsal değerler ve sağlık üzerindeki etkileri üzerine yaptığı bilimsel çıkarımların bir yansımasıdır.

Maalesef, bilim insanlarının ve düşünürlerin katkıları çoğunlukla anlaşılamıyor ve bu nedenle eleştiriliyor. Oytun’un söz konusu olayda yaşadığı tepkiler, bilimin toplumda yeterince anlaşılamadığını gösteriyor. İşini ve ülkesini seven bir akademisyen olarak, Oytun Erbaş’ın gözünden olayların nasıl gördüğü önemlidir. Sonuçta, bir bilim insanı olarak Oytun, toplumdaki sorunlara ışık tutmaya çalışıyor.

Oytun, sosyal medya hesaplarını kapatmak zorunda kaldığını ifade ederek, bu süreçte yaşadığı psikolojik yükü ve yaşadığı hayal kırıklığını açıkça ortaya koydu. Kendisine yapılan saldırılar karşısında hissedilen bu üzüntü ve öfke, aslında toplumun bilim insanlarına karşı daha empatik bir tutum sergilemesi gerektiğinin bir göstergesidir.

Oytun Erbaş, bilimin önemini temsil eden biri olarak, yaşananlardan ders alınması gereken bir durumu ortaya koyuyor. Onun haklı konumunu anlamak, toplumun her kesiminde önemli bir farkındalık yaratacaktır.

 

Haber: Tülay Ataman