Tükenmişlik Hissi ve Tek Taraflı Evlilik

Tükenmişlik bazen insanın kendi içinde verdiği savaş bazen de karşı taraftan bir sevgi göremediği zaman meydana çıkıyor. Her şeye herkese tek başına yetebilme fedakarlığı insanı tükenmişlik hissine sürüklüyor. Belki de gerçekten tükenmiş değilsin. Sadece seni anlayan insanlara özlem duyuyor olmandı. Belki de bu evliliği tek başına götürmeye çalıştığın içindir.

Tek taraflı evlilik karşısındaki insanın onu anlamamasıyla mı başlıyor. Kim bilir belki de tek taraflı evlilik tüm her şeye tek başına göğüs germek ile başlıyor. Buda insanın kendisini tükenmişlik hissine sürüklüyor…

Her ikisi de burada bağlantıya giriyor. Evliliği tek başına yürütmek tükenmişlik hissine de sebep oluyor. İçimde kocaman değersizlik hissi var belki de bu beni tüketti..

Bu aralar ihtiyacım olan tek şey; derin bir uykuya dalmak. Tükenmişlik beni çok yordu, beynimden geçenler kalbimi paramparça ediyor, içime attıklarım ruhumu çürütüyor…

Bir insan bunu kendine yapmamalı kendi değerini bilmeli, bir başkası için bu kadar kendini feda etmemeli. Çünkü insan bedenleri bu kadar fazla stresi üzüntüyü kaldıracak kadar güçlü değil.

Sorunlu Evlilik

Günümüzde boşanma giderek yaygınlaşıyor. Yaşam ortamının bozulması nedeniyle evlilik sorunları daha fazla ortaya çıkmakta, eşler arasındaki hoşgörü azalmakta, bireyselleşmenin ön plana çıktığı kent yaşamında “biz” yerine “ben” kavramı ön plana çıkmaktadır. Flört veya nişanlılık sırasında partnerinin kusurlarını göstermeyen ve onu yücelten kişiler, evlilikte bir süre sonra eşlerini melek seviyesinden şeytan seviyesine indirebilirler. Hiç kimse mükemmel olmadığı gibi, hayat da, evlilik de dikensiz bir gül bahçesi değildir. Anahtar, hayatınızdan ve evliliğinizden daha fazla tatmin anları yaşamaktır. Mutlu olduğumuz ve memnun olduğumuz anların, başka tatminsizlik anları olduğu sürece hiçbir önemi yoktur. Başarılı bir evlilik için karı kocanın birbirini dinlemesi, anlamaya çalışması ve hoşgörülü olması önemlidir. Bazen çiftler birbirlerinin hareketlerine çok olumsuz bakarlar. Ve iletişim eksikliği olduğunda en ufak bir yanlış anlama veya algı, ateşe benzin dökmek gibi olabiliyor. Sağlıklı bir evliliğin anahtarı karşıdaki kişinin sözlerini ve eylemlerini anlamaktır. Bir anlamda eşlerin birbirlerinin şifrelerini kırabilmeleri gerekiyor.

Eşler birbirlerini gerçekten anlayabildikleri sürece sağlıklı bir evliliğin şansı artar. Yaptığımız en büyük hatalardan biri birbirimizin aklını okumaktır. İletişimsiz, yanlış zihin okumanın yol açtığı yanlış anlamalar ve yorumlar evliliklerin başarısız olmasına neden olur. Her iki tarafın da sessiz kalması, birbirlerinin istek ve ihtiyaçlarını dile getirmemesi durumunda mutlu bir evlilik mümkün değildir. Sosyal aile yapımızdaki en büyük kusurlardan biri kadınların fazla konuşmaması ve erkeklerin düşüncelerini okumasını istemesidir. Daha duyarlı ve ilgili bir koca isteyen kadınlar bunu dile getirip sessiz kalıyor, erkekler ise daha kaba ve öfkeli davranmaya hakları olduğunu düşünüyor. Dış dünyadaki başarılardan ve iş ilişkilerinden tatmin olan, özgüveni yüksek bir erkek, evinde huzur, sessizlik ve sükunet isteyebilir ve karısına karşı kayıtsız kalabilir. Bütün gün eşini evde bekleyen kadın, kocasını elinde kumandayla, göz teması kurmadan televizyonun karşısında otururken görünce hayal kırıklığına uğradı. Burada erkeğin en büyük görevi, hayattaki memnuniyetini iş başarısıyla sınırlamak değil, aile ilişkilerine gereken önemi vermesidir.

HeyHaber/ Hatice Çelikel